Horror and Thriller / Korku ve Gerilim ( EN-TR)

EN

You've started reading. I can feel it. As a lifelong reader of my favorite horror and thriller books, are you ready for the sentences I'm going to write in a slightly self-conscious manner? Shall we do a suspense scene?
_ David: Don't go down there! It looks too dark.
_ Jack: Quiet, I need to know what's going on. What's that smell?
_ David: I can't see you. Jack, are you there?
_Jack: I fell. David: Oh, my God. David's running away.
_ David: Jack, are you okay? David: What's going on?

Jack had gone to the abandoned station to unearth what had happened years before. When he looked at the person lying face down dead on the train tracks, the swelling on his head and cheek, he thought it was a murder, not an accident. He went into the dark room in the closed section of the station reserved for passengers. Suddenly he saw the red whites of the black eyes of the tall fat man standing there in the darkness. His torn and fringed overcoat, which he had not changed for a long time, smelled bad. His unkempt long hair, his untrimmed stubble and the dark spots on his cheek made him look terrible. As soon as he saw Jack, he grinned with his big rotting and gapped teeth. Suddenly he sprang up from where he had been standing and ran towards Jack. Jack, surprised at what he saw, took off running. I'll tell you now. I can't put pictures to show what I'm talking about, so I'll try to put pictures that look good to my eyes.

You wouldn't want to be on this stage and have some unknown person running towards you, would you? Wait a minute. Imagine that monster grabbing you with its big dirty hands, grabbing you by the waist and throwing you against the wall. It would be a scene of horror. Even I'm shuddering right now as I write this.

Let's create another scene. April comes home tired in the evening and wants to take a shower and go to sleep. As she is taking a shower, she hears a sound that sounds like a thick book falling from the top of the closet to the floor. She is startled and pauses for a second or two, then continues her shower without caring. Then he sees the light in the bathroom blinking. The lights go out. The water running on his head starts to cool. The lights come back on. He realizes that the water at his feet is red. Suddenly terrified, he trembles and looks at his body.

We can say that writings like this affect the excitement and sense of fear of those who read them. In some people, it can even cause physical and psychological reactions. I have had this perception since I was little. When watching a horror movie or reading a thriller book, I was attracted to the experience of fear in a safe environment. What can the sentences full of suspense and fear in the book you pick up in your cozy home, in the presence of your parents, do to you? It only excites you and puts you into the action and makes you go on adventures. But you are safe.

There is no doubt that the increasing number of suspense scenes that send shivers down our spines attracts the attention of readers and viewers alike. In a scene where hopes and fears are exhibited together, the resolution of the events probably comforts the audience. When the threatening environment described in the stories disappears, our senses experience a transition between positive and negative feelings. In a small town, a mysterious killer ruthlessly murdering everyone can create fear in the neighborhood. After the murderer is caught and thrown into prison, the inhabitants breathe a sigh of relief.

Let me tell you a detail that I notice in horror and thriller scenes. In a horror movie, men identify themselves with the killer, while women prefer to be on the side of the victim. Also, the effective sounds, unusual events and intellectual stimulation offered by horror increase the imagination of people.

Tell us what you are hiding in those dark basements of houses with large two-story gardens. Why are we curious about the sounds of those basements where parents insistently forbid going down to the basement? Let's sneak down and see what's there. With the body of a mischievous and curious child, we go downstairs by opening the moldy lock of the door for years.

With a flashlight in his hand, he stepped down the black wooden stairs that were in a state of decay. Dodging the cobwebs in front of him, he wandered among the scattered and dusty belongings. It was pitch black and cold down there. He was moving slowly. He was holding his breath, trying to suppress his curiosity and fear. He looked around not knowing what he was looking for. Suddenly he felt someone approaching him from behind, breathing heavily. Before he could even turn around, he collapsed with a blow to the head.

Now let's put all this talk aside. Let's all meet where the sun rises. When we come together, let us lie down on the beautiful green grass. With our eyes, let us look towards the clouds that have not yet found their place and are constantly shifting. After a while, let's get wet on the spot with the softly flowing raindrops in the sky that gives way to dark clouds.

TR

Okumaya başladın. Hissediyorum. Hayatım boyunca en sevdiğim korku ve gerilim kitaplarının kurdu olarak, biraz kendimi bilmez tavırla yazacağım cümlelere hazırlı mısın? Bir gerilim sahnesi yapalım mı?
_ David : Oraya inme! Çok karanlık görünüyor.
_ Jack: Sessiz ol, ne olduğunu bilmem lazım. Bu koku da ne böyle?
_ David: Seni göremiyorum. Jack ordamısın?
_Jack : Düştüm. Aman Tanrım. David kaç kaç geliyor.
_ David: Jack, iyi misin? Neler oluyor?

Jack, yıllar önce yaşanan olayı gün yüzüne çıkarmak için, o terk edilmiş olan istasyona gitmişti. Tren raylarında ölü olarak yüzüstü yatan kişinin, başında ve yanağında oluşan şişliklere bakıldığında, bunun bir kaza değil cinayet olduğunu düşünüyordu. O istasyonda yolcular için ayrılmış olan kapalı bölümdeki karanlık odaya girmişti. Karanlıkta, öylece duran, uzun boylu şişman adamın, siyah gözlerinden parlayan kırmızı akını bir anda görmüştü. Uzun zamandır değiştirmediği yırtık ve püskülü paltosundan kötü kokular geliyordu. Dağınık uzun saçları, kesilmeyen kirli uzun sakalları ve yanağındaki kara lekeleri onu korkunç gösteriyordu. Jack'ı görür görmez, çürüyen ve aralıklı büyük dişleriyle sırıttı. Öylece durduğu yerinden, bir anda fırlayarak Jack'e doğru koşmaya başladı. O anda neye uğradığını şaşıran Jack, hızlıca kaçmaya başladı. Şimdiden söyleyim. Anlattıklarımı gösterebilecek resimler koyamıyorum. Bu yüzden gözüme güzel gelen resimleri koymaya çalışacağım.

Bu sahnede olmayı ve neye benzediği belli olmayan bir insanın size doğru koşmasını istemezdiniz dimi? Daha durun. O canavarın sizi kocaman kirli elleriyle yakaladığını ve belinizden tutup, sizi duvara fırlattığını düşünün. Tam bir dehşet sahnesi olurdu. Şu an yazdıklarımdan ben bile ürperdim.

Başka bir sahne yaratalım. Akşam evine yorgun gelen April, hemen duşunu alıp uyumak ister. Duş aldığı sırada, sanki dolabın üstünden yere düşen kalın bir kitabın sesine benzeyen bir ses duyar. İrkilir ve duraksar bir iki saniye bekler sonra pek umursamaz duşuna devam eder. Ardından, banyodaki ışığın, yanıp söndüğünü görür. Işıklar kesilir. Kafasına akan su soğumaya başlar. Işıklar tekrar gelir. Ayağının dibinden, giden suyun kırmızı olduğunu fark eder. Birden dehşete düşerek, titrer ve vüdununa bakar.

Buna benzer yazıların, okuyanların heyecanını ve korku hissi duyularını etkilediğini söyleyebiliriz. Hatta bazı insanlarda, fiziksel ve psikolojik tepkiler bile yaratabilir. Küçüklüğümden beri bende şöyle bir algı oluştu. Korku filmi izlerken ya da gerilim kitabı okurken, güvenli bir ortamda korku deneyimi yaşatılması benim dikkatimi çekti. Anne ve babanızın yanında, sıcacık evinizde, elinize aldığınız kitaptaki, gerilim ve korku dolu cümleler size neler yapabilir ki? Sadece heyecanlandırır ve sizi olayın içine sokarak maceralara atılmasını sağlar. Ama güvendesinizdir.

İçimizi ürperten gerilim sahnelerinin giderek artması hem okuyucunun hemde izleyenlerin hiç şüphe yok ki; ilgisini çekiyor. Umutların ve korkuların bir arada sergilendiği bir sahnede, olayların çözüme kavuşturulması da muhtemelen seyirciyi rahatlatıyor. Hikayelerde anlatılan tehdit ortamı ortadan kalktığında, duyularımızda yaşanan olumlu ve olumsuz hisselerimiz bir geçiş süreci yaşıyor. Küçük bir kasabada, esrarengiz bir katilin acımasızca herkesi öldürmesi, çevrede korku salabiliyor. Olaylardan sonra katilin kendini ele vermesi sonucu yakalanarak, hapise atılmasının ardından orada yaşayanlar rahat bir nefes alıyor.

Korku ve gerilim sahnelerinde, dikkatimi çeken bir detayı söyleyeyim. O da şu; Bir korku filminde erkekler, kendilerini katille özdeşleştirirken, kadınlar ise, kurbanın yanında olmayı tercih ediyorlar. Bir de korkunun sunduğu efektif sesler, alışılmışın dışında gelişen olaylar ve entelektüel, uyarımlarda kişilerin hayal gücünü artıyor.

Geniş iki katlı bahçeli evlerin, o karanlık bodrum katlarında ne saklıyorsanız, söyleyin. Annelerin babaların ısrarla bodrum kata inmeyi yasakladığı o bodrum katın seslerini neden merak ediyoruz ki? Çaktırmadan inelim, neler var, bakalım. Yaramaz ve meraklı bir çocuğun bedeniyle yıllarla kapsının küflenmiş kilidini açarak aşağıya iniyoruz.

Elindeki el feneriyle çürümeye yüz tutmuş, ahşap siyah merdivenlere basarak indi. Önüne çıkan örümcek ağlarından kurtularak, dağınık ve tozlu eşya olan eşyaların arasında dolaşmaya başladı. Aşağısı zifiri karanlık ve soğuktu. Yavaşta ilerliyordu. Nefesini tutmuş, merakını ve korkusunu bastırmaya çalışıyordu. Ne aradığını bilmeden etrafına bakındı. Birden arkadan kendisine yaklaşan birini nefes alışını hissetti. Daha arkasına bile dönemeden başına aldığı darbeyle yere yığıldı.

Şimdi tüm bu konuştuklartımızı bir kenara koyalım. Hepimiz güneşin doğduğu yerde buluşalım. Bir araya geldiğimizde, o güzelim yeşim çimenlerin üzerine uzanalım. Gözlerimizle, henüz yerini bulamayan ve sürekli yer değiştiren bulutlara doğru bakalım. Bir süre sonra, yerini kara bulutlara kaptıran gökyüzünde, usul usul akan yağmur damlalarıyla oracıkta ıslanalım.



0
0
0.000
3 comments
avatar

No te gustaría estar en este escenario y que una persona desconocida corra hacia ti, ¿verdad?

👆🏻No jajaja

0
0
0.000