It's been a long time since I've shared a food post here, I usually share the dishes I make myself, but today I'm going to share one of Turkey's most famous dishes with you, Adana kebab. I'm sure you've all heard of it before.

Actually, we didn't set out to eat kebab. We went to pick up my stuff from my house in Adana, but I thought about it and I don't know when I will go to Adana next time, so it was worth it to eat kebab one last time in this beautiful city!

We started the journey in the morning and I knew it was going to be tiring because about 5 hours there and 5 hours back is not short. I was lucky because I was in the right seat and my dad was more tired because he was driving but after we got back I bought him his favorite dessert and made sure he had a good sleep.

It's great to travel with people you love. My dad and I chatted about everything along the way. He told me stories about my childhood and funny memories. On the way we called some of our relatives and chatted with them too. On a 5 hour trip you have a lot of free time.

The scenery along the way was also great. Sometimes we went around very high mountains, sometimes we were by the sea. I tried to take as many good photos as I could. I feel that I am getting better and better at photography, I get better angles, I take more vivid photos. I am getting better at “capturing the moment”. I have Hive to thank for that, I met a lot of photographers and got advice from them. I realize that not all the photos are perfect this time because some of them contain reflections from the car window, you can be sure that I did my best to minimize that.

We went around the historical sites, I would have loved to visit them, but I know my father did not agree with me and we did not have much time. Sometimes I think, our whole life is so hectic. I want to visit different countries, but there are so many places I haven't even visited in my own country. I don't know if my life will be enough to see them all. The place you see in this photo is Mersin Maiden's Castle. It is an incredibly beautiful historical place and has a story that will interest everyone. I will not tell it here now, maybe one day I will tell it if I visit this place and share it with you.

It took less time than I thought it would take to pack the things in my house, within 45 minutes we had them all packed in sacks and we were ready to leave. It was at this point that my father said that we would find somewhere to eat on the way and I told him that we would never have the opportunity to eat kebab here again. I have a chance to come back to this city somehow, but I don't think my father has that chance. He is usually busy with his work and I told you before that he has vertigo. It is very difficult to predict when he will get sick.

I convinced my father and brought him to my favorite kebab place. I don't know if I have shared Beyzade Kebab with you before, but this place is great in terms of hygiene, taste and service.

Normally my father doesn't eat red meat but here he wanted to order kebab like me. It was very surprising for me, not only for me, but when I told my mom about it, she didn't believe it and wasn't convinced until I showed her the photos. Because even though my mom insisted my dad to eat red meat, he didn't. Maybe he wanted to try it because he thought he would never come here again. After all, what does he have to lose? If he didn't like it we would have ordered chicken skewers and I would have eaten his kebab lol.

Here is a close-up photo of my kebab. The meat looks delicious, doesn't it? One of the things I love about this place is the appetizers they bring with the kebab. You can see some of them in the photo. They bring a few kinds of salads, haydari, mushrooms with kashkaval and warm pita bread. All of these are free of charge. When you finish one of these appetizers, you order a new one and they bring it again for free. You won't find such a service in most big cities. You will probably have to pay as much for the appetizers as you pay for the kebab.

We had dinner and a cup of tea and then started on our way back. We chatted again along the way and the way back felt much shorter than the way out. But they both took more or less the same amount of time. Do you know what's in this photo, I'm sure you all do. This is the trail left behind by the airplane after it passes. When I was a child, very few planes flew over my village because at that time there were not so many flights and our village was not on a common route. So we would follow the plane until it disappeared and then we would follow the trail it left behind after it disappeared. I followed this trail for a while and it was a really long one, it stayed in the sky for a long time.

By the end of the trip it was already dark and we went back home and had a nice dinner. I will always remember this day as a good memory.

Thanks for reading, I hope you enjoyed it. Don't forget to share your thoughts with me in the comments. Take care and have a great day!

TR

Burada bir yemek gönderisi paylaşmayalı çok uzun zaman oldu, genelde kendi yaptığım yemekleri sizinle paylaşıyorum ama bugün Türkiye'nin en ünlü yemeklerinden birini sizinle paylaşacağım Adana kebap. Eminim hepiniz bunu daha önce duymuşsunuzdur.

Aslında yola çıkarken amacımız kebap yemek değildi. Adana'da oturduğum evdeki eşyalarımı almaya gittik ama biraz düşündüm ve bir sonraki sefer Adana'ya ne zaman gideceğimi bilmiyorum, bu yüzden bu güzel şehirde son bir kez kebap yemeye değerdi!

Yolculuğa sabah saatlerinde başladık ve yorucu olacağını biliyordum çünkü yaklaşık 5 saat gidiş ve 5 saat dönüş kısa sayılmaz. Ben şanslıydım çünkü sağ koltuktaydım babam arabayı kullandığı için daha çok yoruldu ama döndükten sonra ona en sevdiği tatlıyı aldım ve iyi bir uyku çektiğinden emin oldum.

Sevdiğiniz insanlarla yolculuk yapmak harika bir şey. Babamla yol boyunca her şey hakkında sohbet ettik. Çocukluğuma dair hikayeler anlattı ve komik anılardan bahsetti. Yolda bazı akrabalarımızı arayıp onlarla da sohbet ettik. 5 saatlik bir yolculukta çok fazla boş zamanınız oluyor.

Yolculuk boyunca manzara da harikaydı. Bazen çok yüksek dağların etrafından dolandık, bazen deniz kenarındaydık. Elimden geldiğince güzel fotoğraflar çekmeye çalıştım. Fotoğrafçılık konusunda gittikçe daha iyi olduğumu hissediyorum, daha iyi açılar yakalıyorum daha canlı fotoğraflar çekiyorum. "Anı yakalama" konusunda gelişiyorum. Bu konuda Hive'a teşekkür etmeliyim, pek çok fotoğrafçıyla tanıştım ve onlardan tavsiyeler aldım. Bu sefer bütün fotoğrafların mükemmel olmadığının farkındayım çünkü bazıları araba camından yansımalar içeriyor, bunu minimuma düşürmek için elimden geleni yaptığıma emin olabilirsiniz.

Tarihi yerlerin etrafından geçtik, buraları ziyaret etmeyi çok isterdim ama babamın benimle aynı fikirde olmadığını biliyorum ve çok zamanımız yoktu. Bazen düşünüyorum, tüm hayatımız bir koşturmaca içinde geçiyor. Farklı ülkeleri gezip görmek istiyorum ama henüz kendi ülkemde bile gezip görmediğim o kadar çok yer var ki. Hepsini görmeye ömrüm yetecek mi bilmiyorum. Bu fotoğrafta gördüğünüz yer Mersin Kız Kalesi. İnanılmaz güzellikte tarihi bir yer ve herkesin ilgisini çekecek bir hikayesi var. Onu burada şimdi anlatmayacağım, belki bir gün burayı gezip sizinle paylaşırsam o gün anlatırım.

Evimdeki eşyaları toplamak sandığımdan kısa sürdü, 45 dakika içerisinde eşyaların hepsini çuvallara doldurduk ve yola çıkmaya hazırdık. Tam da burada babam yolda yemek yiyecek bir yer bulabileceğimizi söyledi ben ise ona bir daha burada kebap yeme fırsatı bulamayacağımızı anlattım. Benim bu şehre bir şekilde tekrar gelme şansım var ama babamın bu şansa sahip olduğunu zannetmiyorum. Genelde işiyle meşgul oluyor ve daha önce size vertigo hastalığı olduğunu söylemiştim. Ne zaman rahatsızlanacağını kestirmek çok zor.

Babamı ikna ettim ve onu favori kebapçıma getirdim. Daha önce sizinle Beyzade Kebap'ı paylaştım mı bilmiyorum ama burası hijyen, lezzet ve servis açısından harika bir yer.

Normal şartlar altında babam kırmızı et yemiyor ama burada benimle birlikte kebap sipariş etmek istedi. Benim için çok şaşırtıcıydı, sadece benim için değil bunu anneme anlattığımda o inanmadı ve fotoğrafları gösterene kadar ikna olmadı. Çünkü annem babama kırmızı et yemesi konusunda çok ısrar etse de babam yemiyordu. Belki o da buraya bir daha gelemeyeceğini düşündüğü için denemek istedi. Sonuçta ne kaybeder ki? Beğenmeseydi tavuk şiş sipariş ederdik ve onun kebabını da ben yerdim lol.

İşte benim kebabımın yakından çekilmiş bir fotoğrafı. Et çok lezzetli görünüyor değil mi? Bu mekana dair sevdiğim şeylerden biri de kebabın yanında getirdikleri mezeler. Fotoğrafta bazılarını görüyorsunuz. Birkaç çeşit salata, haydari, kaşarlı mantar ve sıcacık pide getiriyorlar. Bunların hepsi ücretsiz. Bu mezelerden bir tanesini bitirdiğinizde yenisini sipariş ediyorsunuz ve yine ücretsiz olarak getiriyorlar. Büyük şehirlerin pek çoğunda böyle bir hizmet bulamazsınız. Muhtemelen kebap için ödediğiniz kadar mezelere de ödemeniz gerekecektir.

Yemeğimizi yedik ve birer bardak çay içtikten sonra dönüş yoluna koyulduk. Yol boyunca yine sohbet ettik ve dönüş yolu gidişten çok daha kısa hissettirdi. Oysa aşağı yukarı ikisi de eşit sürdü. Bu fotoğraftakinin ne olduğunu biliyor musunuz? Eminim hepiniz biliyorsunuzdur. Bu uçağın geçtikten sonra arkasında bıraktığı iz. Çocukken bulunduğum köyün üzerinden çok az uçak geçerdi çünkü o zamanlar hem uçak seferleri bu kadar çok değildi hem de köyümüz yaygın bir güzergahta değildi. Bu yüzden uçak gözden kaybolana kadar uçağı, gözden kaybolduktan sonra da arkasında bıraktığı izi takip ederdik. Bu izi de bir süre takip ettim ve gerçekten uzun bir taneydi, gökyüzünde uzun süre kaldı.

Yolculuk bittiğinde hava çoktan kararmıştı ve eve dönüp güzel bir akşam yemeği yedik. Bugünü her zaman güzel bir anı olarak hatırlayacağım.

Okuduğunuz için teşekkürler, umarım beğenmişsinizdir. Düşüncelerinizi yorumlarda benimle paylaşmayı unutmayın. Kendinize iyi bakın ve harika bir gün geçirin!