Çanakkale trip /Çanakkale Gezisi

Greetings everyone, friends, how are you? I hope you are well. It has been really hard for me to write something here for a long time. So unfortunately I have neglected this place for a long time. But I really missed sharing things with you and writing long articles while I was away. While I was away, my wife and I went to Çanakkale and visited the historical places there. Now I would like to tell you a little bit about it.

Herkese selamlar arkadaşlar, nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Uzun zamandır buraya bir şey yazıp, zaman ayırmam gerçekten çok zordu. O yüzden maalesef epeydir burayı ihmal ettim. Fakat yokken sizinle bir şeyler paylaşmayı ve uzun uzadıya yazılar yazmayı çok özlemişim. Buralarda yokken eşimle beraber Çanakkale’ye gittik ve oranın tarihi yerlerini ziyaret ettik. Şimdi biraz size oradan bahsetmek istiyorum.

You know that the first thing that comes to mind when you say Çanakkale is history. We were really impressed by the fact that a city so full of history left something from the wars at every step.

Bilirsiniz ki Çanakkale deyince akla gelen ilk şey tarih oluyor. Bir şehrin bu kadar tarihle dolu olması her adımda savaşlardan bir şeyler bırakması gerçekten bizi çok etkiledi.

First, we visited the Gallipoli War Museum, where we had the opportunity to see the equipment that is an indication of the difficulties involved in the sea and land battles fought between the Ottoman Empire and the Entente.

İlk olarak Gelibolu Savaş Müzesi’ne uğradık. Osmanlı ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebelerinin içindeki zorluklarının bir göstergesi olan ekipmanları görme fırsatımız oldu.

After leaving there, we set off towards Akbaş Martyrdom. There is already a 25-minute road distance between it and the Gallipoli War Museum. The road ends immediately as you have had a nice journey with a sea view on the way. After visiting the martyrdom and visiting there for a while we continue our journey where we left off.

Oradan çıktıktan sonra akbaş şehitliği‘ne doğru yola çıktık. Zaten Gelibolu Savaş müzesi ile arasında 25 dakikalık bir yol mesafesi bulunuyor. Giderken deniz manzarası ile güzel bir yolculuk yapmış olduğunuz için yol hemen bitiyor. Şehitliği ziyaret edip, biraz oraya gezdikten sonra yine yolculuğumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz .

When I did some research before going to Çanakkale, I came across the Historical Gallipoli Peninsula Çanakkale Epic Promotion Center. After telling my wife about it, we decided to go there. You can enter with your museum cards. When you enter inside, a very large statue of Mehmetçik welcomes you. When you enter the museum, you raise your expectations even more. Traces of the war, sculptures and war objects make you live that moment over and over again. Of course, the most important part of the museum is the cinevision where you can watch important sections of the Çanakkale War in the form of a movie. But we couldn't enter because we didn't have enough time, but our minds stayed there a lot.

Çanakkale’ye gitmeden önce biraz araştırma yaptigimda karşıma Tarihi Gelibolu Yarımadası Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi çıkmıştı. Eşime onu söyledikten sonra oraya gitmeye karar verdik. Müze kartlarınızla giriş yapabiliyorsunuz. İçeriye girdiğinizde sizi çok büyük bir Mehmetçik heykeli karşılıyor. Zaten siz müzeye girdiğiniz zaman beklentinizi daha da yükseltiyorsunuz. Savaşa ait izler, heykeller ve savaş objeleriyle size o anı tekrar tekrar yaşatıyor. Müzenin bir de tabi ki en önemli kısmı sinevizyon olarak film şeklinde Çanakkale savaşının önemli kesitlerini izleyebiliyorsunuz. Ama bizim vaktimiz az olduğu için bir giremedik.Ama aklımız orada çok kaldı.

As we continued on our route, we stopped by the 57th Infantry Regiment Martyrdom on our way. This place is located in the Eceabat district of Çanakkale. Most of us remember this place with Mustafa Kemal Atatürk's words, "I do not order you to attack, I order you to die".

Güzergahımıza devam ederken yolumuzun üzerinde bulunan 57. Piyade Alay Şehitliğine uğradık. Burası Çanakkale’nin Eceabat ilçesinde bulunuyor. Burayı çoğumuz Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum" dediği söz ile hatırlıyoruz.

Here is the place I was most curious about. After leaving there, we went to Conkbayırı, the place where Atatürk's watch was smashed... We traveled every step with tears in our eyes...
The trenches of our martyrs, the observation post of our ancestor and the monuments... Seeing them all there makes you feel as if you are in that moment.

İşte benim en çok merak ettiğim yerde sıra. Oradan çıktıktan sonra Conkbayırı’na gittik. Atatürk’ün saatinin parçalandığı yer… Gözlerimiz dolu dolu gezdir her adımımızı…
Şehitlerimizin siperlerini, Atamızın gözlem yerini ve anıtları… Hepsini orada görmek sanki o anın içerisindeymişsiniz hissini yaşatıyor sizlere.

Our last stop was the Çanakkale Martyrs' Monument. I loved it here. It was very crowded and very enthusiastic. It symbolizes all our soldiers who were martyred in the battle of Çanakkale and keeps their memory alive. By the way, I learned what the monument means there. The monument represents the collective ascension of our martyrs to the sky. Isn't it very special and very precious? I was so impressed that I can't tell you.

En son durağımız olan yer yani Çanakkale Şehitler Abidesi. Buraya bayıldım. Fazlasıyla kalabalık fazlasıyla coşkuluydu. Çanakkale savaşında şehit düşen tüm askerlerimizi simgelemekte ve onların anısını yaşatmaktadır.Abidenin ne anlama geldiğini bu arada orada öğrendim. Abide şehitlerimizin toplu bir şekilde göğe yükselişini temsil etmekteymiş. Çok özel ve çok kıymetli değil mi ? Ben o kadar etkinlendim ki anlatamam sizlere .

It was a very enjoyable and historical trip for us. I wholeheartedly recommend it to all of you and I think that every Turkish citizen should definitely go there one day. I thank you very much for taking the time to read and I wish you all a happy day

Ve günü bu şekilde tamamladık.Bizim için çok keyifli bir o kadarda tarih kokan bir geziydi. Hepinize gönülden tavsiye ediyor ve her Türk vatandaşının bir gün oraya mutlaka gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Zaman ayırıp okuduğumuz için çok teşekkür ediyorum ve hepinize mutlu günler diliyorum